20101124

hello.

gitcem birine. dicem ki, hello, i love you won't you tell me your name? benim için çok da uzak bi ihtimal değil hani. hani oluyorum ya bi kaç günde bir aşık. ondan, totally.

20101112

mor ve ötesi- 23

yüzünden başlasam gitmeye uzaklara, duymasam kimseyi
sonu olmasa ummadık rüyalarda, eksilse yokolsa bile değer

bir gün kendimi bırakıp, sana anlatsam ne olduğunu
neden sözleri yuttuğumu, gerisi zaten gözlerinde

lütfen beni hemen uyandır, ya da hep öyle bak yüzüme
ne kork benden ne uzaktan dinle, lütfen beni uyandırma

sesim kısılsa, korkmasam karanlıktan, en baştan başlasam
anlamsız sözlere artık hiç bulaşmadan, beklesem yanında

lütfen beni hemen uyandır, ya da hep öyle bak yüzüme
ne kork benden ne anlatmamı iste, lütfen beni uyandırma

20101103

napsak ki?!

hiçbir şey yapmıyor olmanın hem rahatsız edici, hem de rahatlatıcı bir etkisinin olması, adil değil. ya da adil, bilmiyorum. sadece hiçbir şey yapmamaya devam etmek istiyorum. buna yaptığım şeyler de dahil olsa bile. uzun uzun yazmak, insanlara bağırmak ( gerçekten bunu yapmak), yüzlerine tüküre tüküre onlara sinirimi göstermek istiyorum. ama şu anda bunu yapmakla uğraşamayacak kadar rahatım; hiçbir şey yapmıyorum.
son günlerde kafam o kadar dolu ki, boşaltmak için ders çalışıyorum. sanırım ders çalışmak için yeterli nedene sahibim. bu aralar insanlara çok sinirliyim. gereksiz meraklarından, aptal espri anlayışlarından, samimiyetsizliklerinden, saçmasapan geyik muhabbetlerinden, vs vs vs. daha uzar gider ama en temel sebeplerim bunlar. her şeye vaktim var ama hiçbir şey yapamıyorum.
kendimi yalnız bir kukla gibi hissetmeye başladım. ipleri kendi elinde olan gereksiz bir kukla gibi.
tüm tutkularımı, tüm isteklerimi, sevdiklerimi, sevmediklerimi, her şeyi ama her şeyi bırakıp kendimi dinlemek istiyorum. tanımadığım insanlarla muhabbet etmek, tanımadıklarımla yargısız infazsız yeni bir hayat yaşamak istiyorum. kimseyi tanımadığım bir şehre, bir üniversiteye gelerek başladım. yine kimseyi bilmediğim yerlere giderek devam ettirmek istiyorum.
saatlerce ağlayabilirim. herkes gibi.

napsak ki?!

hiçbir şey yapmıyor olmanın hem rahatsız edici, hem de rahatlatıcı bir etkisinin olması, adil değil. ya da adil, bilmiyorum. sadece hiçbir şey yapmamaya devam etmek istiyorum. buna yaptığım şeyler de dahil olsa bile. uzun uzun yazmak, insanlara bağırmak ( gerçekten bunu yapmak), yüzlerine tüküre tüküre onlara sinirimi göstermek istiyorum. ama şu anda bunu yapmakla uğraşamayacak kadar rahatım; hiçbir şey yapmıyorum.
son günlerde kafam o kadar dolu ki, boşaltmak için ders çalışıyorum. sanırım ders çalışmak için yeterli nedene sahibim. bu aralar insanlara çok sinirliyim. gereksiz meraklarından, aptal espri anlayışlarından, samimiyetsizliklerinden, saçmasapan geyik muhabbetlerinden, vs vs vs. daha uzar gider ama en temel sebeplerim bunlar. her şeye vaktim var ama hiçbir şey yapamıyorum.
kendimi yalnız bir kukla gibi hissetmeye başladım. ipleri kendi elinde olan gereksiz bir kukla gibi.
tüm tutkularımı, tüm isteklerimi, sevdiklerimi, sevmediklerimi, her şeyi ama her şeyi bırakıp kendimi dinlemek istiyorum. tanımadığım insanlarla muhabbet etmek, tanımadıklarımla yargısız infazsız yeni bir hayat yaşamak istiyorum. kimseyi tanımadığım bir şehre, bir üniversiteye gelerek başladım. yine kimseyi bilmediğim yerlere giderek devam ettirmek istiyorum.
saatlerce ağlayabilirim. herkes gibi.