20100624

doğum günü üzerine

bu doğum günleriyle kafayı bozdum ben sanırım. çok saçma! her sene her sene tarihi aynı olduğu için doğduğun günü neden kutlarsın ki? hem sadece bir gün! tek bir gün!! 364 tane doğmama günüm var. onları da kutlayın. hatta her doğmama günümde gülelim eğlenelim. hem doğmama günü kutlamak, insanlarla daha çok ortak paydada buluşup, toplu eğlenceyi artırmak için de güzel bi düşünce bence. düşünsene en azından 363 gün en yakın arkadaşınla senin doğmama günün. kutlanması gereken bir şey varsa o da doğmama günüdür.

20100606

düşünce yağmuru mu yoksa yağan

Bugün öyle çok yağmur yağdı ki! havada sigara dumanımın karıştığı bir ferahlık, bir nemelazımcılık. böyle günleri seviyorum. ama evde kalıp ders çalışmak zorunda olmak çıldırtıyor!
Hani, çekirdek yemeyi çok seversiniz. ama çekirdek tanesinin tadı bozuk çıkar. sonra onun tadını kapatmak için birkaç çekirdek daha atarsınız ağzınıza. gel gör ki, onların tadı da bozuktur ya; işte öyle birilerine kısa zamanlı aşık olmak istiyorum ben. tadı bozuk çıksa da.
Ama şunu unutmayın: Her ağacın bir dalı vardır.
ben buna inanıyorum. dalsız ağaç olmaz ki. sizi ibibik kuşları!! ama yani evet, inaç falan girince işin içine insan merak etmeden duramıyor: ranzalar neden 5 katlı olmasın ki??

20100604

galatasaray üni. tiyatro topluluğundan sevgilerler





7 MAYIS PAZARTESİ SAAT 18.00-18.30 ARASINDA TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİNDEKİ KISA OYUNLARIMIZA BEKLİYOOĞĞRUUUZ! HEM BEN DE OYNUYORUM Kİ :)




ÖNDER
Yazar: Eugene IONESCO
Yönetmen: Gizem KASTAMONULU
Yönetmen Yardımcısı: Pelin KAYA
Oyuncular: Ayla YILDIRIM, M. Ozan KÜREN, Ece Aytan Anı KIZILTAN, Perim İŞİSAĞ, Nezaket ERDEN, Pelin KAYA, Senem ÜNAL

GELİNLİK KIZ
Yazar: Eugene IONESCO
Yönetmen: Eda ERMAN
Yönetmen Yardımcısı: Burcu EKEMEN
Oyuncular: Canan GÜNAŞTI, Ceren ÜLGEN, Öner ADIYAMAN

yarımalak

a- şekere noldu?
b- bırak şimdi şekeri;eridi gitti. bir güç, bilmediğimiz bir güç onu eritti.
...
a- off...daha ne kadar beklicez?
b- bilmiyorum,birazdan gelir heralde.neyse,nerde kalmıştım?
a- bilmem, hatırlamıyorum ben.
b- hah tamam, gittim kızın yanına oturdum. 'neden ağlıyosun?' dedim ona. baktı bana şöyle bi,süzdü.
a- ee, sonra noldu?
b- neden ağlıyosun? (a'ya döner) işte aynen böyle süzdü.
.
.
.
kendi kendime yazmaya çalıştığım kısa oyunun bir parçasıydı. ama hala yarım.