20090122

zaman(!)

gecen gunlerde dusundum,hani hep bi sey soylenir;gune nasi baslarsan oyle devam eder ve ben bunu dusundum:o gun gune nasi baslamistim?uzun bi sure dusundum hem de,yaklasik bi on dakika kadar mutlu mu sinirli mi uzgun mu uykusuz mu enerjik mi bitkin mi,nasi baslamistim?sonra fark ettim.ben gune uyanarak baslamistim o gun.evet kulaga ne kadar basit gelse de bu cevabi bulmam on dakikami almisti.
daha sonra her zamanki gibi hazirlandim ve okula gitim-dersleri kacirmamaliyiz!yolda giderken -ki tam bir saat-bunu dusunmeye devam etmem icin yeteri kadar vaktim olacakti ne de olsa ve ben de oyle yaptim.bunu dusunmeye devam ederek yola koyuldum.
yolda giderken bir yandan da insanlari inceliyordum,aslinda sayilari gercekten azdi o sali sabahinda.otobus duragina vardigimda bu yargimin ne kadar da yanlıs oldugunu kanitlarcasina insan surusuyle karsilastim.her zamanki gibi herkes telas icindeydi ve otobusunu bekliyordu.genel olarak kaldigim yerde orta yaslilar ve lise ogrencileri bulunmakta,ki bu da telas icinde olmalarinin temelinde yatan nedendir.yani uni gibi aman derse girmesem de olur gibi bi rahatliklari yoktur.
sonra uskudar otobusum geldi ve bindim.o saatte tabi ki yine tikis tikisti;sanki tum anadolu yakasi avrupa yakasina hucum ediyordu!ama ben yilmadim ve o sIkIsIkLIgIn icinde otobuse bindim.herkesle burun buruna oldugumdan mutevellit dusunmeyi planladigim konuyu bir turlu aklima getiremedim.hala farkinda degildim gune aslinda uyanarak baslamanin ne kadar kotu oldugunun.
yirmi dakikalik otobus yolculugundan sonraki o on dakikalik yuruyusumde ise tek dusunebildigim sey aslinda sadece adimlarimdi;rahat rahat attigim adimlarim.
besiktas vapuruna bindim sonra.hava muthis soguk aslinda ama tinmadim,asilik yaptim ve ust kata ciktim.bu sefer de manzaranin guzelligi beni dusunmekten alikoydu.baktim da baktim.belki milyonuncu kez fark ettim:istanbul cok guzel bir sehir(bunu en belirgin fark ettigim gun kesinlikle sabahin alti bucugunda taksimden ortakoye yaptigim uzun yuruyustur).
bes dakikalik kisa manzarali yolculugum da bitmisti ama bu sefer de otobuse mi binsem yoksa okula yurusem mi diye dusundum.hava soguktu ama ortakoye otobusle gitmek bir uskudar otobusu faciasi daha yasayacaktim.ben de yurudum.ama o yolda da yolun guzelligi,cıraganin kapisi,besiktas anadoludakilerin bahcede kosusturmasi,sonbaharda sararmis dokulmus yapraklar,ciplak agaclar,yani kisacasi beni buyuleyen o yol beni dusunmekten alikoydu.
denizcilik meslek lisesini de gectikten sonra saatime baktim ve daha derse 5 dakikamin oldugunu gordum ve solugu deniz tarafinda buldum;evet sicak cikolata aldim kendime sabahin o soguk saatinde beni isitmasi icin ve sigarami yaktim deniz kenarindaki banklara oturdum ruzgara ve kiyiya carpan dalgalara inat.yine manzaraya dalmistim iste.arada deniz analarina bakip onlara aciyordum ama keyfime yine de diyecek yoktu.biraz gecikmeyle tunelden gectim ve kara tarafindaki sinifima girdim.bu sefer de ders telasi basladi,ve ben yine konumu dusunemedim.
sonuc olarak (bu yazidan cikarmaniz gereken anlami kendim aciklamaya karar verdim) o kadar cok gunluk seylere dalip gidiyoruz ki ne yaptigimizin aslinda farkinda degiliz.dusunemiyoruz.cunku dusunecek tek vaktimiz olan yollari da ya manzara ya sIkIsIkLIk o sureyi bizden alip goturuyor.iste buydu anlatmaya calistigim.

1 yorum:

yücel yüce dedi ki...

güzel analiz...
'o' an fotoğrafıma bişeler yazmanı isterim
son blog